24 Kasım 2010 Çarşamba

FATİH DÖNEMİ

1)-KARADENİZ TİCARETİNE SAHİP OLMAK İÇİN YAPILAN FETİHLER:
Bosna-Hersek, Eflak-Boğdan, Cenevizlilerden Amasra'nın alınması, Trabzon Rum İmparatorluğu'nun fethi
ve Kırım Hanlığının Osmanlılara bağlanması bu amaçla yapılan fetihlerdir.(Bu yerlerin hepsi Karadeniz
kıyısındadır. Böylece Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.)

KIRIM HANLIĞININ OSMANLILARA BAĞLANMASI:
Hatırlanacağı gibi Altınorda Devletinin parçalanmasıyla kurulan Türk Hanlıklarından biri de Kırım hanlığıdır. Fatih döneminde Kırım Hanının ölümü üzerine oğulları arasında taht kavgaları başlamış, Kırım Halkı Fatih'ten yardım istemiştir. Fatih Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Donanmasını Kırım'a göndererek bu hanlığı Osmanlılar'a bağlamıştır. Böylelikle:
1- Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
2- Kırım Ordusu Osmanlıların Avrupa'ya yaptığı seferlerde YARDIMCI KUVVET olarak büyük yararlar
sağlamıştır.
3- Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı sayesinde Orta Asya Türkleriyle temas sağlamıştır.

2)- ANADOLU TÜRK BİRLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN NELER YAPMIŞTIR?
Candaroğullarından Sinop'u alarak bu beyliğe son vermiştir. Ayrıca Karamanoğullarından Konya ve
Karaman'ı alarak büyük ölçüde Anadolu Türk birliğini gerçekleştirmiştir.

3)- ANADOLU'DA FAALİYET GÖSTEREN DEVLETLERİ ETKİSİZ KILMAK İÇİN NELER YAPMIŞTIR?
IV. Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında kurulan Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırdı. Doğu
Anadolu'da hakimiyet kurmak isteyen AKKOYUNLU devletini 1473'te Otlukbeli Savaşında yendi.

4)- EGE VE AKDENİZ TİCARETİNE EGEMEN OLMAK İÇİN NERELERİ ALDI?
Venedikliler'in elinde bulunan Ege adalarını (İmroz, Taşoz, Limni,Bozcaada,Semadirek,Midilli,Eğriboz)
aldı. Rodos adası kuşatıldı,ancak alınamadı.Akdeniz'deki Kefolonya,Zanta ve Ayamavra adalarını aldı.
Böylece Karadeniz'de faaliyet gösteren Cenevizlilerden sonra, Akdenizde faaliyet gösteren Venedik
ticaretine de büyük darbe vurdu.

OSMANLI-VENEDİK DENİZ SAVAŞLARI
Sebepleri: Osmanlıların; İstanbul'u fethetmeleri, Karadeniz ve Ege ticaretini denetimleri altına almalarının Venedik ticaretine darbe vurması.
Sonuç : Venedik donanmasının Osmanlı donanmasından güçlü olmasından dolayı Venedikliler'e karşı bir üstünlük sağlanamamıştır. Fatih olası bir Haçlı ittifakını engellemek amacıyla 1479'da Venedikliler'e ticari ayrıcalıklar vermiştir.
NOT: Osmanlı Devletinden ilk ELÇİ bulundurma hakkını ve ilk ticari ayrıcalıkları elde eden devlet Venedik' tir.

5)- FATİH'İN HIRISTIYANLIK MÜCADELESİ NASILDI?

Hırıstiyanlığın iki merkezi vardı. Biri KATOLİKLİĞİN merkezi ROMA(VATİKAN), diğeri de ORTODOKSLUĞUN merkezi İstanbul(FENER) idi. Fatih İstanbul'u alarak, buradaki Ortodoks cemaati dini inanç ve ibadetinde serbest bırakmış ve tüm Ortodoks Hırıstiyanların koruyuculuğunu üslenmiş, böylece hırıstiyan dünyasındaki MEZHEP BİRLİĞİNİ engellemiştir. (İstanbul'un Fethinden önce Katolik ve Ortodoks mezhepleri birleşmeye çalışıyorlardı.) Fatih Katoliklerin merkezi Vatikan'ı da(Roma) ele geçirmek istiyordu. Bu yüzden GEDİK AHMET PAŞA komutasındaki Osmanlı donanması İtalya'nın güneyine çıkarma yapmış ve buradaki OTRANTO kalesini ele geçirmiştir. Ancak Fatih'in ölümü İtalya Seferinin yarıda kalmasına sebep olmuştur.

6)- BİZANS'IN YENİDEN DİRİLTİLMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPTI?
Bizans hanedan üyelerinin kaçtığı Trabzon Rum imparatorluğuna son verdi,yine Bizans hanedan üyelerinin
kaçtığı MORA Yarımadası'nı fethetti.1)-KARADENİZ TİCARETİNE SAHİP OLMAK İÇİN YAPILAN FETİHLER:
Bosna-Hersek, Eflak-Boğdan, Cenevizlilerden Amasra'nın alınması, Trabzon Rum İmparatorluğu'nun fethi
ve Kırım Hanlığının Osmanlılara bağlanması bu amaçla yapılan fetihlerdir.(Bu yerlerin hepsi Karadeniz
kıyısındadır. Böylece Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.)

KIRIM HANLIĞININ OSMANLILARA BAĞLANMASI:
Hatırlanacağı gibi Altınorda Devletinin parçalanmasıyla kurulan Türk Hanlıklarından biri de Kırım hanlığıdır. Fatih döneminde Kırım Hanının ölümü üzerine oğulları arasında taht kavgaları başlamış, Kırım Halkı Fatih'ten yardım istemiştir. Fatih Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Donanmasını Kırım'a göndererek bu hanlığı Osmanlılar'a bağlamıştır. Böylelikle:
1- Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
2- Kırım Ordusu Osmanlıların Avrupa'ya yaptığı seferlerde YARDIMCI KUVVET olarak büyük yararlar
sağlamıştır.
3- Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı sayesinde Orta Asya Türkleriyle temas sağlamıştır.

2)- ANADOLU TÜRK BİRLİĞİNİ SAĞLAMAK İÇİN NELER YAPMIŞTIR?
Candaroğullarından Sinop'u alarak bu beyliğe son vermiştir. Ayrıca Karamanoğullarından Konya ve
Karaman'ı alarak büyük ölçüde Anadolu Türk birliğini gerçekleştirmiştir.

3)- ANADOLU'DA FAALİYET GÖSTEREN DEVLETLERİ ETKİSİZ KILMAK İÇİN NELER YAPMIŞTIR?
IV. Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında kurulan Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırdı. Doğu
Anadolu'da hakimiyet kurmak isteyen AKKOYUNLU devletini 1473'te Otlukbeli Savaşında yendi.

4)- EGE VE AKDENİZ TİCARETİNE EGEMEN OLMAK İÇİN NERELERİ ALDI?
Venedikliler'in elinde bulunan Ege adalarını (İmroz, Taşoz, Limni,Bozcaada,Semadirek,Midilli,Eğriboz)
aldı. Rodos adası kuşatıldı,ancak alınamadı.Akdeniz'deki Kefolonya,Zanta ve Ayamavra adalarını aldı.
Böylece Karadeniz'de faaliyet gösteren Cenevizlilerden sonra, Akdenizde faaliyet gösteren Venedik
ticaretine de büyük darbe vurdu.

OSMANLI-VENEDİK DENİZ SAVAŞLARI
Sebepleri: Osmanlıların; İstanbul'u fethetmeleri, Karadeniz ve Ege ticaretini denetimleri altına almalarının Venedik ticaretine darbe vurması.
Sonuç : Venedik donanmasının Osmanlı donanmasından güçlü olmasından dolayı Venedikliler'e karşı bir üstünlük sağlanamamıştır. Fatih olası bir Haçlı ittifakını engellemek amacıyla 1479'da Venedikliler'e ticari ayrıcalıklar vermiştir.
NOT: Osmanlı Devletinden ilk ELÇİ bulundurma hakkını ve ilk ticari ayrıcalıkları elde eden devlet Venedik' tir.

5)- FATİH'İN HIRISTIYANLIK MÜCADELESİ NASILDI?

Hırıstiyanlığın iki merkezi vardı. Biri KATOLİKLİĞİN merkezi ROMA(VATİKAN), diğeri de ORTODOKSLUĞUN merkezi İstanbul(FENER) idi. Fatih İstanbul'u alarak, buradaki Ortodoks cemaati dini inanç ve ibadetinde serbest bırakmış ve tüm Ortodoks Hırıstiyanların koruyuculuğunu üslenmiş, böylece hırıstiyan dünyasındaki MEZHEP BİRLİĞİNİ engellemiştir. (İstanbul'un Fethinden önce Katolik ve Ortodoks mezhepleri birleşmeye çalışıyorlardı.) Fatih Katoliklerin merkezi Vatikan'ı da(Roma) ele geçirmek istiyordu. Bu yüzden GEDİK AHMET PAŞA komutasındaki Osmanlı donanması İtalya'nın güneyine çıkarma yapmış ve buradaki OTRANTO kalesini ele geçirmiştir. Ancak Fatih'in ölümü İtalya Seferinin yarıda kalmasına sebep olmuştur.

6)- BİZANS'IN YENİDEN DİRİLTİLMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPTI?
Bizans hanedan üyelerinin kaçtığı Trabzon Rum imparatorluğuna son verdi,yine Bizans hanedan üyelerinin
kaçtığı MORA Yarımadası'nı fethetti.fatih sultan mehmet resimleri Resimlerifatih sultan mehmet resimleri Resimleri
FATİH DÖNEMİ ÖNEMLİ OLAYLARI
BALKANLARDA FETİHLER
ANADOLU'DA FETİHLER ve SEFERLER
DENİZLERDE FETİHLER ve SEFERLER
ØBelgrat hariç bütün Sırbıstan fethedildi.
ØArnavutluk fethedildi.
ØBosna-Hersek fethedildi.
ØEflak-Boğdan fethedildi.
ØMora Yarımadası fethedildi.
ØCenevizlilerden Amasra alındı.
ØCandaroğullarından Sinop alındı.
ØKaramanoğullarından Konya ve Karaman alındı.
ØTrabzon Rum İmparatorluğuna son verildi.(1461)Otlukbeli Savaşı yapıldı.(1473) (Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmet.arasındaki bu savaşı Osmanlılar kazandı.)
ØBazı Ege adaları alındı. (İmroz,Taşoz,Semadirek,Midilli Eğriboz adaları alındı.Rodos adası kuşatıldı, fakat alınamadı.)
ØKırım Hanlığı Osmanlılara bağlandı.
ØOtranto (İtalya Seferi) yapıldı

FATİH DÖNEMİNDE YAPILAN FETİHLERİN YORUMU:
Fatih Sultan Mehmet fetihlerini rastgele değil, belirli amaçlar doğrultusunda yapmıştır. Bu amaçları şöyle sıralayabiliriz:
1)- Karadeniz Ticaretine Egemen Olmak,
2)- Anadolu Türk Birliğini sağlamak,
3)- Anadolu'da Faaliyet Gösteren Devletleri Etkisiz Kılmak,
4)- Ege ve Akdeniz Ticaretine Egemen Olmak,
5)- Bizans'ın Yeniden Dirilmesini Önlemek,
6)- Katolik Roma'yı Ele Geçirmek.

FATİH DÖNEMİ

FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ (1451-1481)
İSTANBUL'UN FETHİ (29 MAYIS 1453):
İSTANBUL'UN FETHİNİ GEREKTİREN SEBEPLER:
1)- Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini koruyarak ve kışkırtarak,
taht kavgalarına neden olması,
2)- Bizans'ın Osmanlı'ya karşı düzenlenen Haçlı seferlerini teşvik etmesi,
3)- Osmanlı toprak bütünlüğünü bozan bir konumda olması
( Osmanlı topraklarıyla çevrili bir ada görünümündeydi. Osmanlı'nın
Anadolu'dan Rumeli'ye, Rumeli'den Anadolu'ya geçişi zordu)
4)- İstanbul'un boğaza hakim bir konumda olması ve bu yüzden
Karadeniz Akdeniz su yolunun anahtarı konumunda olması.


FATİH'İN FETHİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN ALDIĞI TEDBİRLER:
1)- Bizans'a denizden gelebilecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli
hisarını yaptırdı.
2)- Bizans'a Balkanlardan gelebilecek muhtemel Haçlı yardımını önlemek için sınır boylarına akıncı
birlikleri gönderdi.
3)- Surlara karşılık, Şahi adı verilen büyük toplar döktürdü.
4)- Haliçteki zincire karşılık gemileri karadan yürüterek Haliç'e soktu.

İSTANBUL'UN FETHİNİ KOLAYLAŞTIRAN NEDENLER:
1)- Bizans ordu ve donanmasının zayıf oluşu,
2)- Kuşatma sırasında Avrupa'dan yardım alamaması.

NOT: Bizans kuşatma sırasında sadece Venedik ve Cenevizlilerden yardım alabilmiştir. Cenevizliler kuşatma sırasında ticari kaygılarından dolayı hem Osmanlılara, hem de
Bizans'a yardım etmişlerdir.

İSTANBULUN FETHİNİN DÜNYA TARİHİ BAKIMINDAN SONUÇLARI:
1)- Venedik ve Ceneviz ticareti olumsuz yönde etkilenmiştir.
2)- Bin yıllık Bizans imparatorluğu tarihe karışmıştır.
3)- Ortaçağ kapanmış, Yeniçağ başlamıştır.
4)- İstanbul'dan kaçan Bizans'lı bilim adamları Avrupa'da Rönesans ve reform hareketlerinin
başlamasında etkili olmuşlardır.
5)- Feodalite(derebeylik) sistemi çözülmeye başlamıştır.

İSTANBUL'UN FETHİNİN TÜRK TARİHİ BAKIMINDAN SONUÇLARI:
1)- Osmanlı Devleti Yükselme dönemine girmiştir.
2)- Başkent Edirne'den İstanbul'a taşınmıştır.
3)- Osmanlı toprak bütünlüğü sağlanmıştır. Osmanlı'nın Anadolu-Rumeli geçişi kolaylaşmıştır.
4)- Karadeniz-Akdeniz deniz ticaret yolunun denetimi Osmanlılar'a geçmiştir.
5)- Osmanlı Devleti İslam dünyasında haklı bir şöhret ve itibara kavuşmuştur.

FATİH DÖNEMİ(HAYATI)

DOĞUMU VE ÖLÜMÜ=1432-1481
ANNESİ=Huma Hatun
BABASI=Sultan II.Murad Han
SALTANATI=1451-1481

Babasının ölümü üzerine tahta geçen Fatih Sultan Mehmed,daha önce 1444'de tahta geçmesine rağmen Haçlıların harekete geçmesi(Varna Savaşı) üzerine tahta yeniden II.Murat geçti.1451'de tekrar tahta geçen Fatih Sultan Mehmed,hiçbir padişahın yapamadığını yapmak istedi yani İstanbul'u fethetme kararı aldı.Hazırlıkları tamamladı ve İstanbul'u kuşattı.Harika planı ile surları yıkarak İstanbul'a girdi ve 1453'te İstanbul'u fethederek yeni bir çağ açtı.Bundan 3 yıl sonra Sırbistan'ı ele geçirdi fakat Belgrad'ı fethedemedi.1459'da Amasra,1460'da Sinop ve 1461'de Trabzon'u ele geçirdi.Bizans'ın yeniden kurulma amacını suya düşürdü.1462'de Eflak'ı topraklarına kattı.Ardından 1463'de Bosna Krallığı'nı ele geçirdi.Aynı senede Venedik donanması ile deniz savaşı başladı.Bu sırada 1472'de Boğdan ele geçirildi.1473'te Hersek Krallığı'da teslim oldu.Bu olaylardan sonra yenilgiyi kabul eden Venedik,barış istedi ve ilk kapitülasyonlar tanındı.Ege Adaları'nı fethetti.1473'te Otlukbeli Savaşı ile Akkoyunlu ordusunu hezimete uğrattı.1481'de sefere çıkmak üzere hazırlanan Fatih Sultan Mehmet,aslen bir yahudi olan Maesto Jakopo isimli bir doktor tarafından Venedik kışkırtması ile zehirlenerek öldürüldü.Cenazesini Seyh Muslihiddin Mustafa Vefa Efendi Hazretleri kıldırdı.Cenazesi Fatih Camii'ndedir.

22 Kasım 2010 Pazartesi

İstanbul'un fethi(1453)



Hz. Muhammed (s.a.v)'in şu sözleri "Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan!.Ve onu fetheden ordu ne güzel ordudur!" İstanbulu'un Fethini müslümanlar için bir ülkü haline getirdi.
Fatih Sultan Mehmet Han'da henüz 21 yaşındayken İstanbul'un Fethine karar vermiştir.
Hazırlık aşaması:
Dönemin en güçlü surları olan İstanbul surlarını yıkabilmek için başkent Edirne'de ağır toplar döktürmüştür.Bizans'a boğazdan gelebilecek yardımları önleyebilmek için Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı(Boğazkesen Hisarı)'nı yaptırmıştır. Buna karşılık Bizans İmparatoru XV. Konstantin surların önüne hendekler kazdırmış, Haliç'ten gelebilecek saldırıyı önlemek içinde Haliç'i zincirletmiştir.

Kuşatma:
Edirne'de hazırlanan topçular Şubat ayında Edirne'den çıkıp 2 ay içinde İstanbul önlerine gelmişti.Osmanlı hoşgörüsüne ve adaletine hayran Sırp,Macar,Ulah, Alman,Latin,Rum milletlerinden de Osmanlı ordusuna katılanlar oldu.Ve 6 Nisan Cuma günü Fatih Sultan Mehmet Han ve tüm ordusu İstanbul Surları önünde cuma namazını kıldı.
Şehrin kan dökülmeden alınması için Konstantin'e elçi gönderildi.Konstantin, Sultan 2. Mehmed'in teslim ol teklifini reddetti.

Saldırı:
Osmanlı ordusu topçu atışlarıyla saldırıya başladı.Osmanlı ordusu dönemin en modern ordusu ve kullanılan toplar o zamana kadar yapılan en büyük toplar olmasına rağmen surlar pek fazla hasar görmüyordu. Top atışlarıyla surlarda açılan gedikler Bizans askerleri tarafından dolduruluyordu.Osmanlı askerlerinin surlara yaklaşmaya çalışmaları sonuç vermiyordu.Bizans İmparatorunun hep yanında bulunan Nicole Barbaro günlüğüne şu notları düşmüş:

“Surların dibine kadar sokulan bu askerler, bizim silâhlarımızın zararlarından hiç çekinmiyorlardı. Öldükleri zaman cesetleri arkadaşları tarafından geriye taşınıyordu. Bir Osmanlı ölüsünü orada bırakmamak için, on kişinin seve seve ölümü göze aldıklarını görüyorduk.”

Papa tarafından üç Ceneviz gemisi ile bir Bizans gemisi 20 Nisan günü Zeytinburnu açıklarında rüzgârın kesilmesi ile beklemeye başladılar. 12 Nisandan beri Dolmabahçe önünde demirleyen ve 18 Nisanda adaları fetheden Osmanlı donanması, bu durumdan istifade etmek isteyip derhal o bölgeye giderek bu dört gemiyi ablukaya aldı ve deniz muharebesi başladı. Baltaoğlu Süleyman Beyin komutasındaki Osmanlı donanması, küçük gemilerden kuruluydu. Bu harbi, Zeytinburnu açıklarından at üzerinde takip eden Sultan, hırs ve üzüntüsünden atını denize sürdü. Elbiseleri deniz suyundan ıslanıncaya kadar su içinde ilerledi. Maiyeti de Sultan’a uydu. Bu halde bile donanmaya emirler gönderdi. Bu muharebede Venedik ve Bizans gemileri, Osmanlı kuvvetlerinin elinden kurtularak, o sırada çıkan uygun rüzgâr ile Haliç önlerine kadar gelerek, gerili bulunan zincirin açılması ile içeri alındılar. Muteber kaynaklara göre Osmanlı kaybı, yüz kadar şehid ve otuz yaralıydı.Bu durum, Bizans’ın moralini yükseltti. Bu harbin sonunda Baltaoğlu Süleyman Bey bu vazifeden alınıp, yerine Hamza Bey tayin edildi.

Donanmanın bu başarısızlığı üzerine Sultan 2. Mehmet bugüne dek benzerine teşebbüs dahi edilmemiş olan gemileri karadan taşıyıp Haliç'e indirmeye karar verdi.Hazırlıklar tamamlanıncaya kadar kararını kimseye söylemedi.Gemilerin geçirileceği güzargahı kendisi tespit etti.Hazırlıkları yaptırdı ve bir gece sabaha kadar binlerce kişiye 60 gemiyi taşıtıp Haliç'e indirtti.Bizanslılar gün ağarırken gemileri gördüklerinde şaşırdılar ve Türkler bize sihir yapıyor demeye başladılar.
Donanmaların ve topçu atışlarının muharebesi sürerken Osmanlı askerleri surlarda açılan gediklerden içeri girmeye çalıştılar.Ulubatlı Hasan 40 ok darbesine rağmen Osmanlı sancağını surlara dikmiş.Bunu gören Osmanlı askeri moral bulup saldırılar hızlanmıştır ve İstanbul surları aşılmıştır.Sağ kalan Bizans askerleri sokak aralarında savaşmaya devam etselerde bunlar kısa sürmüştür.Savaşın nihayetinde 29 Mayıs 1453 günü Osmanlı Ordusu İstanbul'a hakim olmuştur.

Fethin Sonuçları:

İç Sonuçlar

-Osmanlı devletlikten imparatorluk haline geçmiştir.
-Hz. Muhammed'in hadis-i şerifindeki o kumandan, Fatih Sultan Mehmed olmuş ve peygamberinin övgüsünü almıştı.
-Anadolu ve Balkanlar arasındaki geçişlerde bir engel olan Bizans yıkılmış, arada engel kalmamıştı.
-İstanbul, 1457’deki büyük Edirne yangınından sonra başşehir olmuştur.

Dış Sonuçlar

-Orta Çağ kapanıp Yeni Çağ açıldı.
-İstanbul'dan İtalya'ya kaçan sanatkârlar ve bilim adamları, rönesans ve reform hareketlerini hızlandırmışlardı.
-Dünyanın en büyük imparatorluklarından olan Doğu Roma İmparatorluğu tamamen yok olmuştu.
-Ticaret yollarının birer birer Türklerin eline geçmesi Avrupalıları yeni ticaret yolları bulmaya zorladı ve coğrafi keşifler ortaya çıktı.
-Bu fetih bir nevî Avrupa'nın (İngiltere'nin) Amerika kıtasını keşfinin yolunu açmıştır. Zirâ bu keşifle ticaret yolları kapanan Avrupalılar başka yollar bulmak zorundaydılar. Bu keşif buna bir vesile olmuştur.
-Hıristiyanlar, kadı (hakim) karşısında hükümdarla gayrimüslim bir vatandaşın bile muhakeme edildiğine, İstanbul’un fethinden sonra İslâm ve Türk adaletinin sarsılmaz kaidelerine şahit oldular.

11 Kasım 2010 Perşembe

II. Viyana Kuşatması

II. Viyana Kuşatması

II. Viyana Kuşatması, 1683 yılında IV. Mehmet devrinde Osmanlı Devleti'nin Viyana'yı kuşatması ile gerçekleşti. 17. yüzyılda Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında yapılan savaşların en uzun süreni bu kuşatma ile başladı.


Avusturya, yönetimi altındaki Macarlara iyi davranmıyor, onları ağır vergilerle eziyordu. Ayrıca mezhep hürriyeti de tanımıyordu. Macarlar, baskılara daha fazla dayanamayınca Tökeli İmre'nin başkanlığında ayaklandılar. Kendi güçleriyle başarılı olamayacaklarını anladıklarından Osmanlılardan yardım istediler.

Politik nedenlerden dolayı Osmanlı İmparatorluğu uzun yıllardır Macaristan'da ve Avusturya'da Katolik olmayan azınlığa yardımda bulunuyordu. Osmanlılar zaten Tökeli İmre'yi yukarı Macaristan'ın kralı olarak tanıyorlardı. Henüz kuşatmadan önce Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg arasında Vasvar Barışı'nın bir sonucu olarak yirmi yıllık bir sözleşmesi vardı.

1681 ve 1682'de Tökeli İmre ile Habsburg'lar arasındaki sınır çatışması şiddetini artırdı. Habsburg kuvvetlerinin merkezi Macaristan içlerine kötü davranmaları, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ya Osmanlı ordusunu sefere çıkarmak için IV.Mehmet ve divanını ikna etmek için önemli bir gerekçe oldu. IV.Mehmet, Kara Mustafa Paşa'yı Yanıkkale'ye olduğu kadar ve Komaran kalelerine (ikisi de Kuzeybatı Macaristan'da) operasyon yapmaya ve onları kuşatmaya izin verdi. Osmanlı ordusu 21 Ocak 1682 de seferber edildi ve 6 Ağustos 1682 de savaş ilan edildi.

VARNA SAVAŞI

Varna Muharebesi veya Varna Savaşı, 10 Kasım 1444 tarihinde, Macar, Leh, Papalık ve çeşitli Balkan milletlerinden oluşan, János Hunyadi komutasındaki Haçlı ordusu ile II. Murat önderliğindeki Osmanlı ordusu arasında bugünkü Bulgaristan'ın Varna şehri yakınında yapılmış bir savaştır.Osmanlı ordusu kazanmıştır.Resim yükleniyor...

7 Kasım 2010 Pazar

Osmanlı Dönemindeki Bilim Adamları


Piri Reis

Piri reis, iki Dünya haritası ve “Denizcilik” adlı bir kitabıyla ünlüdür.Dünya haritası II. Piri reis, yaklaşık 15 sene sonra, yani 1528 yılında yeni bir dünya haritası çizmiştir. Bu gün elde bulunan parçası, Grönland , Kuzey ve Orta Amerika sahillerini gösteren kısmıdır.
Bu haritanın belki de en önemli yanı, ilk kez Aristo zamanında görüldüğü sanılan, o zamandan bu güne dek buzullarla ve sularla kaplı görülmeyen Antartika kıtasının doğru bir biçimde çizmiş olmasıdır.
Denizcilik kitabı ( Kitap-ı Bahriye ), Piri Reis’ in önemli bir eseridir.




Ali Kuşçu

Ali kuşçu, Türk dünyasının XV. yüzyılda yetiştirdiği, önemli matematikçilerden birisidir. Timur’ un torunlarından olan babası Muhammed , büyük bilgin ve devlet adamı Uluğ Bey’in doğancıbaşısıydı.
Bu yüzden kendisine, Kuşçu lakabı verildi.
Ali Kuşçu , İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüştür. Çeşitli Güneş
saatleri yapmıştır. Ondalık kesir sayılar , “Türk Sayısı” adıyla Ali Kuşçu vasıtasıyla Batı’ ya geçmiştir. Uluğ Bey’ in meşhur Zic’ inin hazırlamasında
büyük katkısı olmuştur.





Takiyüddin

Osmanlı döneminin XVI. yüzyılda yetişen en değerli bilginlerinden birisi de , Takiyüddin’ dir.İstanbul’da 1585 yılında çok sayıda bilimsel eser
bırakarak ölmüştür.
Takiyüddin, çok değerli bir matematikçi, astronomi bilgini ve mühendistir. III. Murat’ın emriyle, 1575 yılında Tophanede bir gözlem evi kurar.Takiyüddin ilk defa saati bir gözlem aracı olarak kullanan kişidir. Takiyüddin yaptığı bu saat, saniyeyi de gösteriyordu.Takiyüddin’ in yapmış olduğu bu İstanbul gözlem evi, pek uzun ömürlü olmadı. Çünkü aradan 5 yıl geçtikten sonra gözlem evini 1580 yılında III. Murat’ın emriyle Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından yıktırıldı. Bunun nedeni ise şuydu ;Gözlem yapmakla Allah’ın işine karıştığına inandıkları için Allah’ın onlara salgın hastalık (veba) yolladığını düşünmeleriydi.
Takiyüddin’ in trigonometri alanındaki çalışmaları da , oldukça önemlidir. Henüz Kopernik , sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjanttan bile söz etmeden , Takiyüddin bunların tanımlarını bile vermiş ve cetvellerini de çıkarmıştır. Trigonometrik hesaplamalarda , o devirde henüz logaritma tabloları veya hesap makineleri olmadığı için , Takiyüddin basit bir alet kullanmıştır. Bu alete, “Trigonometrik Çeyreklik” de denir.
Cep , duvar ve masa saatleri ile astronomik saatlerin yapısını konu alan “Mekanik Saat Yapımı” adlı eseri , çok meşhurdur.

6 Kasım 2010 Cumartesi

Osmanlı devlet ordusu

a-) İmparatorluk Hükümeti
Hükümete önceleri Divan-ı hümayun, sonraları imparatorluk düşünceye kadar, "Bab-ı Ali" denmiştir. Divan-ı hümayun imparatorluk bakanlar kuruludur. Başkanı vezir-i azamdır. Divan-ı hümayun, Topkapı Sarayında, "Kubbe Altı" denen yerde toplanırdı. Bu küçücük salonda alınan kararlar, dünyanın en büyük kısmında tatbik edilirdi.

b-) Divan-ı Hümayun nasıl çalışırdı?
Divan-ı Hümayun'un tabii ve tek başkanı sadrazam veya onun vekili idi. Kıdem ve ehemmiyet sırasına göre ondan sonra gelen üyeleri şöyleydi: İkinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci vezir. Bunlar aynen bu numara sayısına göre divanda sadrazamın sağından başlayarak otururlardı.
Sadrazamın solu, Divan'ın diğer üyelerine mahsustu. Bunlar sadrazamın müşavirleri ve yardımcılarıdır. Sadrazamlar en çok ikinci vezirler arasından seçilirdi. 2.vezirlik, sadarete namzetlik demekti. Sadrazamın divana başkanlık etmesi görevlerinin en başında geleniydi. Ancak çok büyük mazeretler onun bu birinci görevden alıkoyardı. Sadrazam seferde ise, görevle başka bir şehre gitmişse, padişah, bir başbakan vekili tayin ederdi ve bu vekil sadrazamın salahiyetlerine sahipti.
Divan-ı Hümayun'un diğer üyeleri şunlardır:
Kaptan-ı Derya : Deniz kuvvetleri kumandanı ve Cezair-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adaları, merkezi: Gelibolu) eyaletinin tabii beylerbeyisidir. Büyük-amiral rütbesindedir.
Kahya Bey: Sadrazamın muavini ve gerçek dahiliye nazırıdır. Vezir derecesindedir.
Yeniçeri Ağası: Merkezdeki Kapıkulu Ocakları'nın en mühimmi olan Yeniçeri Ocağı'nın kumandanı. Rütbesi beylerbeyi (orgeneral) derecesindedir.
Rumeli Kazaskeri: Gerek adalet, gerek eğitim, gerekse din mevzularına bakan, fakat Divan-ı Hümayun üyesi olmayan, imparatorluğun sadrazamdan sonra 2.memuru olduğu için, kendisi ayrıca kendi uğraştığı meselelerde küçücük bir divan toplıyan şeyhülislâmın birinci yardımcısı.
Anadolu Kazaskeri: Durumu, Rumeli Kazaskeri'nin aynı. Aynı şekilde
şeyhülislâmın 2. yardımcısı. Rumeli kazaskerliği olsun, Anadolu kazaskerliği olsun, vezir (mareşal) rütbesine eşit dini-ilmi-kazai rütbe idi.

Kısaca bu iki kazasker, bugünkü adalet bakanlığı ile eğitim ve kültür bakanlıklarından başka, diyanet işlerini de aralarında paylaşırlardı.

Nişancı: Devlet Bakanı, Kalemmiye'den gelirdi. İlk devirlerde nişancıları dış işleri bakanı, reisülküttabları dış işleri genel sekreteri sayabiliriz. 1650'den itibaren reisülküttablar, gerçek dış işleri bakanı olmuşlardır.

Başdeftardar veya Şıkk-ı Evvel Deftardarı: Klasik maliye bakanı. Vezirlerle eşit şekilde hizmet ederdi. Maliyecilerden seçilirdi.

Reisülküttab : ilk devirlerde Nişancı'nın muavini veya genel sekreteri olduğu için Divan üyesi değildi. Divan toplantılarına katılırdı. Sonradan Divan üyesi ve gerçek dış işleri bakanı oldu.
Müzakere zabıtları tutulur ve kararlar Mühimme Defterleri'nde tesbit edilirdi.
Bu işi Divan-ı Hümayun katipleri yapardı.

OSMANLI DEVLETiNİN KURULUŞUYLA İLGİLİ SORULAR

1. Aşağıdaki beyliklerden hangisi, kendisini Anadolu Selçuklu Devleti'nin varisi görerek Osmanlı hakimiyetine girmeyi uzun süre reddetmiştir?




A) Germiyanoğulları

B) Karamanoğulları

C) Saruhanoğulları

D) Aydınoğulları

2. l. Edirne'nin Fethi

II. Sırpsmdığı Savaşı

III. Bursa'nın Fethi

IV. Maltepe Savaşı

Yukarıda verilen olayların kronolojik sırası aşağıdakilerden hangisidir?



A) III- IV- l- II

B) III-II- l- IV

C) IV-III-II-l

D) III-IV-II-l

3. Aşağıdakilerden hangisi Kuruluş Dönemi padişahlarından değildir?



A) II. Murat

B) l. Osman

C) l. Ahmet

D) l. Mehmet

4. Aşağıdakilerden hangisi Kuruluş Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'da savaştığı devletlerden biri değildir?



A) Rus krallığı

B) Sırp krallığı

C) Bulgar krallığı

D) Macar krallığı

5. Aşağıdakilerden hangisi kuruluş yıllarında Osmanlı Devletinin Balkanlardaki fetihlerini kolaylaştırmamıştır?



A) Bizans'ın iç karışıklıklar içinde bulunması

B) Balkanlardaki devletçiklerin sürekli birbirleri ile mücedele etmesi

C) Bizans'ta sürekli taht kaygaları yaşanması ve Tekfur adı verilen valilerin merkezi dinlememesi

D) Balkanların tamamen Ortadoks mezhebinden olması

6. l. l. Kosova Savaşı -1. Murat

II. Niğbolu Savaşı -1. Bayezit

III. Varna Savaşı -1. Mehmet

IV. II. Kosava Savaşı - II. Murat

Yukarıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?



A) l B) II C) III D) IV

7. Aşağıdakilerden hangisi, Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Dönemi olayları arasında gösterilemez?



A) Türklerin Balkanlar'a kesin olarak yerleşmesi

B) Anadolu Türk birliğinin kurulması ve dağılması

C) İstanbul'un kuşatılması

D) Anadolu'nun kesin olarak Türk yurdu haline gelmesi

8. Osmanlı Devleti aşağıdaki savaşlardan hangisini Hristiyan devletlerle yapmamıştır?



A) Varna Savaşı

B) II. Kosova Savaşı

C) Niğbolu Savaşı

D) Ankara Savaşı

9. Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Dönemi ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?



A) Osman Bey zamanında Anadolu siyasi birliği sağlanmıştır.

B) l. Murat zamanında Balkanlar'a Türk nüfus yerleştirilmiştir.

C) Haçlılarla Varna Savaşı yapılmıştır.

D) Orhan Bey zamanında Rumeli fetihleri başlamıştır.(NOT:sorular hakkında bir cevap aldıktan sonra doğru cevapları koyacağım.)KAYNAK:GOOGLE

OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Devlet Yönetimi Ve Padişah:




*Osmanlı soyundan biri padişah olurdu (Saltanat sistemi)

*Osmanlı sülalesinden en büyük ve en akıllı erkeğin tahta çıkması.

*Duraklama, Gerileme ve Dağılma dönemlerinde iş başına yeteneksiz padişahlar geçmiştir.

*Osmanlı padişahlarının erkek çocuklarına Şehzade denirdi.

Divan Ve Divan Üyeleri

a-Divan

*Devlet divan denilen kurul tarafından yönetilirdi. (Orhan Bey kurdu. II. Mahmut kaldırdı.)

*Siyaset ekonomi, askerlik, hukuk, maliye işleri burada görüşülürdü. (Bugünkü anlamda Bakanlar kurulu)
b-Vezir-i Azam(Büyük vezir,sadrazam)

*Orhan Bey döneminde vezirlik makamı,yaya ve müsellemler kuruldu.

*Padişahın mührü bulunurdu.
c- Vezir:
*Sancak beyleri, beylerbeyi gibi görevlerde bulunanlar arasından seçilirdi.

*Kapıkulu askerlerine sahiptiler.

d-Kazasker
*Orhan Bey döneminde kuruldu.

*Halka ve askeri sınıfa ait davalara, seriye ve hukuk işlerine bakardı.

e- Defterdar
*Mali işlerden sorumluydu.

*Padişahtan sonra hazineyi açma kapama yetkisine sahipti.

*Ülkenin ekonomik durumunu, harcamaları divan görüşmelerine sunaıdı

f- Nişancı

*Dini, adli konuları iyi bilirdi.

*Devletlere gidecek mektupları yazardı.

G- Şeyhülislam(müftü)
*Dini konularda halkı aydınlatır, bilgi verirdi.

*Savaş öncesi orduya dua eder, fetva verirdi.
h-Kaptan-ı derya

*Kanuni dönemine kadar divanın doğal üyesi değildi.

*Kanuni ile divanın doğal üyesi oldu.

I- Reis- Ül Kittap

*Divanda yazışmaları yapıyordu.

*16. yüzyılda divan üyesi oldu.

MEMLEKET YÖNETİMİ:
Memleket;
A)Merkeze bağlı.

B)Özel

C)Ayrıcalıklı (imtiyazlı) olmak üzere üçe ayrılmıştı.

*Ülke sancaklara, sancaklar kaza ve köylere ayrılmıştır.

TOPRAK YÖNETİMİ

*Osmanlılarda toprak devletin malı olup, işletmesi için halka verilirdi.

*Devlet tarafından dağıtılan topraklar "üç yıl üst üste işletilmediği takdirde" tımarlı kişiden alınır başkasına verilirdi. (Devlet işletmeseler de vergiyi alırdı.)

*Osmanlılarda toprak bölümleri şunlardır:
A- Dirlik:

1-Has: Padişah ve divan üyelerine verilen topraktır. Has toprağa sahip olanlar devlete 5 tane atlı asker yetiştirmek zorundadır. (Devlet hiç para harcamadan toprak sahiplerine asker yetiştirmiyordu.)

2-Zeamet: Orta dereceli memurlara verilen topraktır. Bunlarda devlete 3 tane atlı asker yetiştiriyordu.

3- Tımar: Sipahilere verilen topraktır. 3 türlü tımar vardır.

a)Eşkinci Tımarı: Savaşta başarılı olan askerlere,

b)Hizmet Tımarı: Sarayda görevli olanlara,

c)Mustahfaz Tımarı: İmam ve hatiplere verilirdi. Bunlar da devlete 1 tane asker yetiştiriyordu.
B-Vakıf:
*Geliri sosyal kurumlara ayrılan topraktır.

*Bu topraklar üzerine; han, hamam, cami, medrese, kervansaray, çeşme ve hayır kurumları yapılırdı.

*Bunlar satılmazdı.
C - Ocaklık:

*Kale muhafızlarına ve tersane giderlerine ayrılan topraktır.

D-Yurtluk:

*Sınırı koruma hizmetlerine ayrılan topraktır.

E- Mukatta:

*Geliri doğrudan doğruya hazineye kalan topraktır.

F - Paşmaklık:

*Geliri padişah eşleri, ve kızlarına ait topraktır.

Dirlik Sahibinin Görevleri:
*Toprağın iyi işlenmesini sağlamak.
*Bölgenin güvenliğini sağlama.

Ordu Ve Donanma
*Orhan Bey döneminde yaya ve atlı birlik (müsellem) kuruldu. (Düzenli Ordu)

*I. Murat döneminde, kapıkulu askerleri, acemioğlanlar sınıfı ve yeniçeri ocağı kuruldu.

ImageShack, share photos, pictures, free image hosting, free video hosting, image hosting, video hosting, photo image hosting site, video hosting site
KAYNAK:GOOGLE

1 Kasım 2010 Pazartesi

OSMANLI DEVLETİ’NDE 17.YÜZYIL ISLAHATLARI

• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• I.AHMET (Osmanlı Hükümdarı)

Osmanlı Hanedanı içinde Taht Kavgaları ‘nın önüne geçilmesi açısından en yaşlı ve en akıllı olanın padişah olması esası benimsendi.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
II.(Genç) OSMAN (Osmanlı Hükümdarı)

• Hotin Seferi Sonrası’nda Yeniçeri Ocağını kaldırarak yerine Anadolu ve Suriye’deki Türkler’den oluşan “Milli Bir Ordu” kurmak istedi.Bu yönüyleOsmanlı Tarihi’nde Yeniçeri Ocağının kaldırılması fikrini orta-ya atan ilk padişahtır.
• Başkenti Anadolu’da bir şehre taşımayı düşündü. Bunun nedeni tamamen Türk olan vatandaşların olduğu bir yörede yeniliklerin daha sağlıklı yapılacağı idi.
• Saray dışından evlilik yaparak sarayı halka açmak istedi.Bu yönüyle sosyal alanda yenilik yapan ilk Osmanlı Padişahı’dır.Burada amacı Saray ile Halk arasındaki köprüyü yeniden sağlamaktı.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI

• IV.MURAT (Osmanlı Hükümdarı)
• İsyanlar ve İsyancılar’la şiddetle mücadele etti.Ve bu sayede İstanbul’un ve Anadolu’nun güvenliğini sağladı.
• Tımarlı Sipahiler’in Nüfus Sayımı’nı yaptırdı.
• Devlet üzerindeki Kadınlar ve Saray Ağaları Saltanatı’na son verdi.
• Devlet Adamları’ndan Osmanlı Devleti’nin Duraklama Dönemi’ne girmesinin nedenlerinin ortaya konulması ve bu olumsuz dönemden çıkılması adına neler yapılması gerektiğini bildiren raporlar vermelerini istedi.Bu raporların en kapsamlısı Koçi Bey’in verdiği rapordur.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• KUYUCU MURAT PAŞA (Sadrazam)

I.Ahmet Dönemi Sadrazamı olan Kuyucu Murat Paşa Dönemi’nde Anadolu’da bozulan asayiş şiddet ve baskı kullanılarak bastırılmıştır.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• TARHUNCU AHMET PAŞA (Sadrazam)

• IV.Mehmet Dönemi Sadrazamı olan Tarhuncu Ahmet Paşa Dönemi’nde. Saray Masrafları ve Diğer Harcamalar kısılarak Osmanlı Tarihi’nde ilk kez bütçede gelir ile gider arasındaki dengeyi sağlamıştır.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA (Sadrazam)

• IV.Mehmet Dönemi’nde sadrazam olan Köprülü Fazıl Ahmet Paşa;
a)Maliyeye önem vererek bütçe açığını kapattı.
b)Orduyu disiplin altına aldı.
c)Topçu sınıfına önem vererek kuvvetli bir ordu oluşturdu.

d)Avusturya üzerine sefere çıkarak Uyvar Kale si’ni fethetti.ve Avusturya Devleti ile Vasvar Antlaşması’nı yaptı.
e)Girit Adası’nı Venediklilerden aldı.
f)IV.Mehmet ile Lehistan seferine çıkarak Podolya ve Ukrayna Arazisi’ni ele geçirdi.Ve Lehistan Devleti ile Bucaş Antlaşmasını yaptı.Bu antlaşma batıda en son toprak kazandığımız antlaşma oldu.

• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI


* IV.Mehmet Dönemi’nde sadrazam olan Köprülü Merzifonlu Kara Mustafa Paşa;Rusya üzerine sefere çıkarak Cehrin Kalesini geri aldı.
* II.Viyana kuşatmasında geri çekildiği için IV.Mehmet’in emri ile Budin’de idam edildi.

• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• KÖPRÜLÜ FAZIL MUSTAFA PAŞA (Sadrazam)

Kendisi Kutsal İttifak Savaşları esnasında göreve geldiği için görevde pek başarılı olamadı.
• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI
• AMCAZADE HÜSEYİN PAŞA (Sadrazam)

Kendisi Kutsal İttifak Savaşlarına son vererek Karlofca ve İstanbul Antlaşmalarını imzaladı.

• OSMANLI DEVLETİ’NDE
17.YÜZYIL ISLAHATLARI

Genel Özellikleri
I-Yapılan Islahat Hareketleri’nde Avrupa örnek alınmamıştır.
II-Yapılan Islahat Hareketleri yüzelsel olarak kalmış toplumda var olan
sorunların temeline inilmemiştir.
III-Yapılan Islahat Hareketleri devlet politikası haline gelememiştir.
IV-Yapılan Islahat Hareketleri genelde toplumda bozulan asayişi (düzen)
düzeltmeye yönelik olduğundan baskı ve şiddet kullanılmıştır.
V-Yapılan Islahat Hareketleri Yeniçeri Ulema (Din Adamları) ve Halkın
tepkisiyle karşılaşmıştır.
VI-Yapılan Islahat Hareketleri yukarıdaki sebeplere bağlı olarak gelişme
imkanı bulamamış ve bunun için de genelde başarısız olunmuştur.
VII-Yapılan Islahat Hareketleri genelde Askeri (Ordu ve Donanma) ve
Sosyal (Toplumsal) Alana yönelik olarak yapılmıştır.Yönetim (Devlet İdaresi)Hukuk ve Teknik Alanlar’da ıslahat yapılmamıştır.
VIII-Yapılan Islahat Hareketleri ile Duraklamaya çözüm bulunamamıştır.