6 Kasım 2010 Cumartesi

Osmanlı devlet ordusu

a-) İmparatorluk Hükümeti
Hükümete önceleri Divan-ı hümayun, sonraları imparatorluk düşünceye kadar, "Bab-ı Ali" denmiştir. Divan-ı hümayun imparatorluk bakanlar kuruludur. Başkanı vezir-i azamdır. Divan-ı hümayun, Topkapı Sarayında, "Kubbe Altı" denen yerde toplanırdı. Bu küçücük salonda alınan kararlar, dünyanın en büyük kısmında tatbik edilirdi.

b-) Divan-ı Hümayun nasıl çalışırdı?
Divan-ı Hümayun'un tabii ve tek başkanı sadrazam veya onun vekili idi. Kıdem ve ehemmiyet sırasına göre ondan sonra gelen üyeleri şöyleydi: İkinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci vezir. Bunlar aynen bu numara sayısına göre divanda sadrazamın sağından başlayarak otururlardı.
Sadrazamın solu, Divan'ın diğer üyelerine mahsustu. Bunlar sadrazamın müşavirleri ve yardımcılarıdır. Sadrazamlar en çok ikinci vezirler arasından seçilirdi. 2.vezirlik, sadarete namzetlik demekti. Sadrazamın divana başkanlık etmesi görevlerinin en başında geleniydi. Ancak çok büyük mazeretler onun bu birinci görevden alıkoyardı. Sadrazam seferde ise, görevle başka bir şehre gitmişse, padişah, bir başbakan vekili tayin ederdi ve bu vekil sadrazamın salahiyetlerine sahipti.
Divan-ı Hümayun'un diğer üyeleri şunlardır:
Kaptan-ı Derya : Deniz kuvvetleri kumandanı ve Cezair-i Bahr-i Sefid (Akdeniz Adaları, merkezi: Gelibolu) eyaletinin tabii beylerbeyisidir. Büyük-amiral rütbesindedir.
Kahya Bey: Sadrazamın muavini ve gerçek dahiliye nazırıdır. Vezir derecesindedir.
Yeniçeri Ağası: Merkezdeki Kapıkulu Ocakları'nın en mühimmi olan Yeniçeri Ocağı'nın kumandanı. Rütbesi beylerbeyi (orgeneral) derecesindedir.
Rumeli Kazaskeri: Gerek adalet, gerek eğitim, gerekse din mevzularına bakan, fakat Divan-ı Hümayun üyesi olmayan, imparatorluğun sadrazamdan sonra 2.memuru olduğu için, kendisi ayrıca kendi uğraştığı meselelerde küçücük bir divan toplıyan şeyhülislâmın birinci yardımcısı.
Anadolu Kazaskeri: Durumu, Rumeli Kazaskeri'nin aynı. Aynı şekilde
şeyhülislâmın 2. yardımcısı. Rumeli kazaskerliği olsun, Anadolu kazaskerliği olsun, vezir (mareşal) rütbesine eşit dini-ilmi-kazai rütbe idi.

Kısaca bu iki kazasker, bugünkü adalet bakanlığı ile eğitim ve kültür bakanlıklarından başka, diyanet işlerini de aralarında paylaşırlardı.

Nişancı: Devlet Bakanı, Kalemmiye'den gelirdi. İlk devirlerde nişancıları dış işleri bakanı, reisülküttabları dış işleri genel sekreteri sayabiliriz. 1650'den itibaren reisülküttablar, gerçek dış işleri bakanı olmuşlardır.

Başdeftardar veya Şıkk-ı Evvel Deftardarı: Klasik maliye bakanı. Vezirlerle eşit şekilde hizmet ederdi. Maliyecilerden seçilirdi.

Reisülküttab : ilk devirlerde Nişancı'nın muavini veya genel sekreteri olduğu için Divan üyesi değildi. Divan toplantılarına katılırdı. Sonradan Divan üyesi ve gerçek dış işleri bakanı oldu.
Müzakere zabıtları tutulur ve kararlar Mühimme Defterleri'nde tesbit edilirdi.
Bu işi Divan-ı Hümayun katipleri yapardı.

1 yorum:

  1. osmanlı teşkilatı ve ordusu zamanın en mükemmel teşkilat ve ordusuydu başarıların arkasında bu vardı.divan ve ordu hükümdarın yetkşilerini kullanuırdı.seyfiye ilmiye ve kalemiye üç sacayağıydı.

    YanıtlaSil